Şeyh Sait İsyanı
Misak-ı Milli sınırları içerisindeki ilk Kürt ulusal mücadelesi Şeyh Sait önderliğinde çıkmıştır. Kürt ulusunun tarihte kurduğu ilk devletleri olan MED İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla, Kürtler bu tarihten sonra yeni bir devlet kuramamışlar ve dağınık köleci beylikler halinde yaşamışlardır. 1638’de İran ile Osmanlı arasında yapılan Kasr-ı Şirin Antlaşması’yla Kürdistan ikiye bölünerek paylaşılmıştır. Özerk beylikler bölünmeye rağmen varlıklarını sürdürmüşlerdir. Osmanlı İmparatorluğu’nun 1. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nda aldığı ağır yenilgiden sonra toprakları emperyalistler tarafından paylaşılmaya başlanmıştı. Türk komprador burjuvazisi ve toprak ağaları emperyalistlere güvence vererek “Misak-ı Milli” içinde kalan toprakların üzerinde yaşayan diğer milliyetlerin iradesinde “ortak çıkarlar” dolayısıyla kendilerine verilmesini talep ettiler. Emperyalistler milli azınlıkların yanı sıra Kürt ulusunun iradesini tek bir devlet eliyle yürütmeyi menfaatlerine uygun buldular. Böylece Kürdistan’ın ikiye bölünmüşlüğü dörde çıkarıldı. Kürt ulusunun bu tarihten itibaren zulme karşı isyanı hiçbir zaman dinmemiş, Lozan’dan sonra bütün parçalarda mücadele yeniden gelişmiştir. Kürdistan’ın Türkiye sınırına dahil edilen bölümündeki mücadele ise Şeyh Sait Hareketi ile başlamıştır. Hareketin önderliğinin karekteri; ulusal kurtuluşçu dinamiklerin örgütlenmemiş olması, hazırlıksız ve erken başlatılması sebebiyle direniş kısa sürede bastırılmıştır. Türk hakim sınıfları gelişmekte olan ulusal kurtuluş mücadelesini 1924 yılında ilan ettiği Takrir-i Sükun (Sıkıyönetim)la bastırmayı amaçlamıştır.
1924 yılında Şeyh Sait’in katılımıyla kurulan Azadi adlı örgüt kongresini başarıyla tamamlamış, akabinde Türk devleti tarafından bir çok kadrosu ele geçirilmiştir. Şeyh Sait bu saldırılardan sonra Hınıs’tan ayrılarak, Çapakun, Palu, Lice ve Hani yörelerini kapsayan uzun bir geziye çıktı. 1925’te Azadi 2. Kongresi’ni topladı. Hareket, 13 Şubat günü Elazığ’ın Eğil ilçesinin Piran Köyü’nde jandarmayla girilen silahlı çatışmanın ardından daha alevlenerek yükselişe geçmiştir. İlk olarak Genç vilayetinin merkez kazası olan Drahni (6 Şubat 1925) ele geçirildi.
Şeyh Sait kendisine katılan dört aşiret reisiyle birlikte Çapakenur, Muş ve Diyarbakır cephelerini kurdu. Hükümet doğu illerinde sıkıyönetim ilan etti. Sıkıyönetim bölgelerine geniş çaplı askeri sevkiyat ve yığınak yapılmasıyla, ayaklanma darbeler almaya başladı. Şeyh Sait, Varto’nun güneyindeki Çarpun Köprüsü’nde (15 Nisan) yakalandı.
Diyarbakır’da kurulan İstiklal Mahkemeleri’yle kısa süren yargılanmalarının ardından Şeyh Sait 28 kişiyle birlikte, 28 Haziran 1925 tarihinde idam edildi.
Şeyh Sait’lerin idam edilmesiyle, her seferinde kanla bastırılan Kürtler’in özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi Ağrı, Zilan, Dersim hareketleriyle devam etmiş, günümüze kadar gelmiştir
Mafê Kopîkirin &kopîbike; PDK-XOYBUN; wiha, di xizmeta, Kurd û Kurdistanê daye : Pirojeya Kurdistana Mezin, Pirojeyên Aborî û Avakirin, Pirojeyên Cand û Huner, Lêkolîna Dîroka Kurdistanê, Perwerdeya Zimanê Kurdî, Perwerdeya Zanîn û Sîyasî, Weşana Malper û TV yên Kurdistane. Tev maf parastî ne. Weşandin:: 2003-04-28 (4076 car hat xwendin) [ Vegere ] | PRINTER |