EFSANEVİ LEDERİN EFSANEVİ YOLCULUĞUNUN 55. YİL DÖNÜMÜ
Dilbırin Omeri
18 Haziran 1947 Tarihi Kürd ve Kürdistan tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. Mahabad kürd Cumhuriyeti’ nin yıkılışı ve Kadi Muhammed’in yakalanmasıyla birilikte Kürd Halkının esaretten kurtulmanın görevi BARZANİ’ye emanet olarak devredildi. O günden bu yana BARZANİ Kürd Halkının tartışmasız lideri olarak Kürdistan tarihi sahnesine çıktı. Adını altın harflerle Kürdistan tarihine yazdırdı.
Cumhuriyetin yıkılışı ile birlikte ABD ve İngilizlerin desteği ile İran Şahinşah Ordusu Kürdistana saldırdı.
Kadi Muhammed kendisini bahane edipte Kürd
halkını top-yekun katliamını engellemek için İran Hükümetine teslim oldu. İşte halkına zarar gelmesin diye kendini feda eden ve tarihte eşine ender rastlanan bir Cumhurbaşkanın tavrı.Kadi Muhammed teslim olmadan önce de Kurdistan Bayrağını Mustafa BARZANİ’ye teslim ederek “Ancak bu emaneti sen koruyabilirsin ve günü geldiğinde Kurdistan Semalarında dalgalandıracak ancak sen olabilirsin” diyerek emaneti teslim etti. Mustafa BARZANİ emaneti teslim alarak ABD ve İngiliz destekli İran ordusuyla çarpışa çarpışa Güney kürdistana geri çekildi sınırı geçtikten sonra Irak ordusuyla da çarpışarak efsanevi yolculuğun ilk adımları atılmaya başlandı. BARZANİ yanına 500 kişilik bir gurubu Barzan kuvvetin den yanına alarak hem Irak hemde İran ordusuyla çarpışarak Sovyetler Birliği sınırına doğru yolculğa başladı bununla beraber kah Kuzey Kurdistan tapraklarına geçerek Türk ordusuyla da şavaşarak yoluna devam ediyordu.
BARZANİ ve yanındaki grup tam 52 gün yürüyerek Aras Nehrinin kıyısına vardılar. Mevsimin Bahar olması ve kurdistan dağlarındaki karların erimesiyle Aras Nehrinin suları normaldan daha çok kabarmıştı. Sanki oda bir düşman pususu olmuştuda geçit vermek istemiyordu. İran Ordusunun takibi hala devam ediyordu , Barzani arkaşları Nehri zayiatsiz geçebilmelerini sağlamak ve İran ordusundan korumak için yanına birkaç kişi larak en yüksek bir tepeye çıkarak yaklaşan İran ordusunun olası bir saldırıyı önlemek için tepede pusu kurdu. Bütün gurup geçtikten sonra BARZANİ en son kişi olarak Nehri geçerek Sovyetler Birliği topraklarına geçti. BARZANİ’nin bu tavrı her lidere nasip olmayan bir tavırdır sadece ve sadece BARZANİ kişiliğine haiz bir tavırdır.
BARZANİ Sovyetler Birliğinde Horişov dönemine gelinceye kadar Stalin döneminde orada da çok sıkıntılar çekti.Barzani Horişov’la görüşmeye giderken Horişov’ın kapısını bir çekiçle vurarak kapıyı çalmasıyla yazıişleri Müdürü bu nedir? Ne yapıyorsun?dediğinde BARZANİ cevap veriyor: “ Bu ses elimdeki çekicin çıkardığı ses değildir, bu ses kölelikten ve sömürgecilikten kurtulmak isteyen Kurd Halkının sesidir.” Diye cevap verdi. Ve horişov’la görüşmesi esnasında “ben yedi ülkeyle savaşarak Mokova’ya vardım” bu ülkeler İran, Irak, İngiliz, ABD , Turkiye, Azerbeycan ve Öbekistan . Çünkü Barzani Sovyetler Birliğinin o iki Cumhuriyette de çok sıkıntılara maruz kalmıştı.
Sovyetlmer Birliğinde 11 yıl kaldıktan sonra 1958 yılında Kürdistan’a dönerek Sömürgeciliğe karşı kesintisiz mücadelesine 1961 yılında başlaylarak ve bu gün Güney Kurdistan’daki oluşumun olması için Kürd Halkının haklı davasını tüm dost ve düşmana kabul ettiren tartışmasız liderlik giyerek gelecek nesile kutsal Kurdistan’ı korumak için emaneti devretti.
18 Haziran 2002
Mafê Kopîkirin &kopîbike; PDK-XOYBUN; wiha, di xizmeta, Kurd û Kurdistanê daye : Pirojeya Kurdistana Mezin, Pirojeyên Aborî û Avakirin, Pirojeyên Cand û Huner, Lêkolîna Dîroka Kurdistanê, Perwerdeya Zimanê Kurdî, Perwerdeya Zanîn û Sîyasî, Weşana Malper û TV yên Kurdistane. Tev maf parastî ne. Weşandin:: 2003-08-27 (2689 car hat xwendin) [ Vegere ] | PRINTER |