Mengene altında sıkıştırılan Türk Devleti

Wext: Sunday, 02.March. @ 00:00:00 CET

Mijar:

Mevla Benavî

İSVEÇ, 28/02 2003 — Türkiye çok yönlü bir baskı altında. Adeta mengene altında sıkıştırılıyor. Bir yandan Kıbrıs sorununu çözmek, daha doğrusu Kıbrıs’ta teslim olmak, diğer yandan da Irak ve Kürdistan’da ABD’nin isteklerine evet demek zorunda bırakılıyor. Türkiye’deki kürt sorununun ne zaman öne çıkacağı bilinmemekle birlikte esas sorunun o zaman başlayacağı biliniyor.
Kıbrıslı Türkler, Türk Devleti’nin Kıbrıs’taki varlığından rahatsız. Türk Devleti’ni işgalcı olarak algılıyor ve seslerini de yükseltiyorlar. Düzenledikleri mitinglerde Türk askerinin Kıbrıs’ı terk etmesi gerektiği ile ilgili istemlerini açık bir biçimde belirtiyorlar. Birleşmiş Milletler ve Kofı Annan da Türk Devleti’nin hiçbir şeye rıza göstermediğini, ama sona yaklaşıldığını dün duyurdu. Türk basını Annan’ın tavrını tehdit olarak algıladı. Bütün dünya Kıbrıs’ın işgaline karşı ve Türk askerinin adayı terk etmesi gerektiğini söylüyor. Kıbrıs’ın Avrupa Birliği’ne üyeliği, yaraya tuz oldu, ama Türk Devleti’nin bağırtısını duyan yok. Daha doğrusu, herkes yalancı bir bağırtı olduğunu düşünüyor.

Kıbrıs’ı fakirleştirerek üzerine oturmanın olanaksız olduğu açıktır. Türk yöneticiler bunu anlamıyor. ABD ile giriştikleri son pazarlığa kendilerini öylesine kaptırdılar ki, her şeyin pazarlanabilir olduğunu düşünmeye başladılar. Abdullah Gül bir müddet önce ABD ile Kıbrıs pazarlığını gündeme taşıma isteğini açıkladı, ama Amerikalılar Türk Başbakanı’nın isteğini reddettiler. ABD Dışişleri Bakanı Colin Powel, Kofı Annan’ı aradığını ve Kıbrıs planı ile ilgili desteklerini tekrarladığını söylüyor. Avrupa Birliği’nin tutumu zaten açık. Ortodoks Rusya’nın tavrı Kıbrıs’taki S-400 füzelerinin üzerine yazılı. Yani Türkleri destekleyen hiç, ama hiç kimse yok. Kıbrıs bir bütün olarak AB üyesi olacak, daha doğrusu olmuş. Türk askeri adayı ‘efendice’ terk etmezse, zorla çıkarılacak. Kıbrıs’ta AB ile Türk askeri arasındaki çatışma, AB’nin ilk askeri güç denemesi olabilir.

Irak savaşı Türkleri değişime zorlayan bir olgu. Ama Türkler değişimi engellemeye çalışıyor. Kendi değişimlerine direnmekle yetinmiyorlar, değişimi tümden engelleyebileceklerini hayal ediyorlar. İlkel ve basit metotları kullanıyorlar. Türklere propaganda yaparak, daha doğrusu, ‘yapıyor gibi’ yaparak değişimi engellemeye çalışıorlar. Boş askeri tehdit ve ucuz dolar pazarlıkları ile değişimi engelleybileceklerini zan ediyorlar. Oysa ki bu ilkel metotlar yüzyıllar önce de iş göremez durumdaydı. Osmanlı paşaları aynı metotları denediler ve bu onların sonu oldu; Osmanlı Devleti yıkıldı. Torunları 21. yüzyılda aynı ilkel metotlar ile dünyadaki gelişmenin önünü tıkayabileceklerini zan ediyorlar.

Osmanlı egemenliğine tesadüfen girmiş milletlerin bağımsızlık istemlerini zorla bastırmaya çalıştı ve değişen dünyayı görmek istemedi. Yemen’de arap aşiretlerinin kendileri ile savaşamayacaklarına inandılar. Sonunda aşiretlere teslim bile olamadan, orduları eriyip yok oldu, Osmanlı yok oldu. Türkler de aynı işi Kürdistan’da denemeye çalışıyorlar. Değişen dünyayı görmedikleri gibi, Kürdistan’ı bilek güçleri ile denetim altında tuttuklarını, tutabileceklerini zan ediyorlar. Oysa emperyalist güçler onlara Kürdistan’ı bir dönem teslim ettiler ve o zamanın dünya güç dengelerinin uzlaşması sonucu, Kürdistan’ı kontrol edebildiler.

Dünya değişti, güç dengeleri değişti, ama Türkler değişmiyor. Türk Devleti değişmez, değişemez. Mengene altında sıkıştırılarak başka bir şeye dönüştürülecek.

Türk Devleti Kıbrıs’tan çekilecek, o iş tamam. Güney Kürdistan da tamam. Belki birkaç haftaya kadar da Güney Kürdistan tartışması güncelliğini koruyacak, ama sorun bitmiştir. Kürtler Irak’ta iktidarın temel bir faktörü. Resmi bağımsız bir Kürt devleti mi, yoksa federal bir Irak’ta Kürt devleti mi, çok önemli değil.

Güçlü merkezi bir Irak Devleti’nin kurulması mümkün değil. Güçlü merkezi bir Irak Devleti, elindeki ekonomik olanaklar ve biyolojik, kimyasal ve nükleer silah üretme bilgisi ile her zaman tehdit oluşturabilir. Bu da bölgede istikrarsızlığa neden olur. Kürtler birleşik bir Irak’ta denge gücü olacaklar. Türkiye bunu engelleyemez. Zaten bunu tarışmakta anlamsızdır artık. Esas tartışılması gerekli olan zayıf bir Irak, zayıf bir İran, zayıf bir Suriye ve güçlü bir Türkiye’dir. Yani bunun mümkün olmadığıdır. Bu konuyu daha sonraya bırkamak üzere bir şeyi iyice anlamak lazım.

Türkiye büyüyemez. Bu mümkün değil. Yani Kerkük veya güney Kürdistan Türkiye’ye verilmez. Türkiye 1960’lı yıllarda ABD’nin desteği ile bile buna cesaret edemiyordu. Türk yöneticileri bunu iyi bilir. Türk yöneticileri büyüyemeyceklerini çok iyi biliyorlar ve var olan ekonomik ve etnik sorunların borç para ve Apocuların desteği ile çözülemeyeceğini de biliyorlar. Strateji dedikleri günlük bir politikadır ve kendileri de tıkanacağı zamanı bekliyor.

Bu arada ne yapcağını bilmez durumdaki ‘askeri dehalar’ bir maceraya girer mi, girmez mi, bilinmez. Ama macera, sonucu değiştiremez. Kürtlerin maceraya hazır ve sonuçtan emin olmaları gerekli. Yani ABD veya bölge ülkeleri ile ilişkileri inişli çıkışlı olabilir, olacak ta, ama sonuç pek fazla değişmez. Bu konuda tereddüte gerek yok. Türk devleti ABD ile ilişkilerini kopma noktasına getirdi, var olan ilişkiler tümden kopabilir de. ABD de Türk devleti’nin mesajını aldı ve kaydetti. Dışı‘stratejik mütefik’ ile boyalanan ilişkinin, ne tür bir düşmanlık olduğu ortada. Hiç bir Amerikalı bunu görmememezlik edemez.

Türk medyasının yazdığı boş ve yalandır. Yalan ile zevahiri kurtarmaya, satmaya çalışıyor. ABD ile askeri, stratejik, siyasi ve ekonomik anlaşma tamam diyorlar, ama ne hikmetse, bir türlü tamamlanmıyor. Tamam deseler de ‘kerhen’ olur, boğazlarına basıldığı için tamam diyecekler.

Hükümet şaşkın, meclis şaşkın, MGK şaşkın. ’Dünya devletiyiz, herkes bizi konuşuyor, güçlüyüz ve daha güçlüyüz’ desinler. Ertelene ertelene ‘gelmez tezkere’ her şeyin ispatıdır







Navnîşana ev nûçe jê hatî: PDK-XOYBUN; wiha, di xizmeta, Kurd û Kurdistanê daye : Pirojeya Kurdistana Mezin, Pirojeyên Aborî û Avakirin, Pirojeyên Cand û Huner, Lêkolîna Dîroka Kurdistanê, Perwerdeya Zimanê Kurdî, Perwerdeya Zanîn û Sîyasî, Weşana Malper û TV yên Kurdistane.
http://www.pdk-xoybun.com - www.xoybun.com

Bo ev nûçe navnîşan:
http://www.pdk-xoybun.com - www.xoybun.com/modules.php?name=News&file=article&sid=128