Türkiye şiddette dünya birincisi Uluslararası Af Örgütü'nün düzenlediği bir rapora göre, Türkiye "yakınlarından şiddet gören kadın kategorisinde" yüzde 57.9'la dünya birincisi. DEVRİM GÖKTAŞ /ANKARA Dominik Cumhuriyeti'nde 41 yıl önce Minerva, Maria ve Petria adında üç kız kardeş Trujillo diktatörlüğüne karşı geldikleri için polis tarafından kaçırılarak, tecavüz edildikten sonra vahşice öldürüldü. Ölümlerinin ardından 20 yıl geçtikten sonra Kolombiya'da toplanan kadınlar bu üç kız kardeşin anısına, öldürüldükleri 25 Kasım gününü "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" olarak ilan etti. Kadınlar bu yıl tüm dünyada ve 'Yakınlarından en fazla şiddet gören kadın kategorisi'nde yüzde 57.9'la birinci sırada yer alan Türkiye'de çeşitli etkinlikler yaparak, kadınlara yönelik şiddete dikkat çekecek. Devletin mağdur ettiği kadınlar 25 Kasım'ı simgeleyen Dominik Cumhuriyeti'nde olduğu gibi dünyanın her yerinde kadınlara asker, polis ve devletin diğer yetkilileri tarafından işkence uygulanmakta. Ancak Türkiye'de bulunan kadın hükümlü ve tutuklulara veya gözaltına alınan kadınların uğradığı kötü muamele ise diğer ülkelere oranla daha fazla. Öyle ki Türkiye'deki kadınlara yaygın bir biçimde işkence yapıldığı Uluslararası Af Örgütü tarafından da rapor edildi. Raporda, 1993 yılında Hakkari Güçlükonak'ta 1 aylık sürede gözaltına alınıp tecavüze uğrayan kadın sayısı 45. 2001 yılının sonunda ise cinsel şiddet mağduru 153 kadın tespit edilmiş. Bunlardan 32'sinin asker, 111'inin polis, 6'sının korucu, 3'ünün özel tim, 2'sinin itirafçı ve 9'unun da koruma memuru tarafından cinsel şiddete maruz kaldığı belirtiliyor. Aile içi şiddete maruz kalan kadınlar Kadınların şiddetle en fazla aile içinde karşı karşıya kaldığını biliniyor. Yapılan araştırmalara göre eğitim derecesi, sınıfı ve ırkı ne oluyorsa olsun kadınların aile içerisinde ya eşlerinden ya da erkek kardeşleri ve babaları tarafından şiddete maruz kaldıkları belirtildi. Kadınlar, aile içinde fiziksel, duygusal, ekonomik, cinsel ve tehdit gibi şiddet yöntemlerine maruz kalıyor. Aile içi şiddete, töre cinayetlerin de tutalım da yaşamın tüm olumsuzluklarına maruz kalan kadınlar savaşların da temel aracı olarak kullanılıyorlar. Savaşın ortak adresi olan kadınlar dünyanın her yerinde silahlı çatışma durumunda kadına yönelik şiddet bir savaş aracı olarak görülmekte ve kadınlar tecavüze uğrama, rehin alma, ve gebeliğe zorlanma gibi uygulamalarla karşı karşıya kalmışlardır. Sadece bununla da kalınmamış, kadınlar savaş sonrasında savaşın etkisi altında kalan eşlerinin uygulamalarına da maruz kalmışlardır. Savaşın kadınlar üzerinde ki olumsuz etkilerine örneklerle ifade ettiğimizde karşımıza bölgede 15 yıl devam eden savaş sürecinde özellikle Diyarbakır, Batman, Van ve Hakkari'deki intiharlar karşımıza çıkmakta. Yine yakın bir dönemde 2002 yılında ABD'de dört Özel Tim askerinin Afganistan'dan döndükten sonra 6 hafta içersinde eşlerini öldürmesi ve İsrail askerleri tarafından sorgulanan Filistin erkeklerinin eşlerine ve çocuklarına uygulaması kadınların savaş sırasında ve sonrasında da en büyük mağdurları olduğunu gösteriyor. Kadına yönelik şiddetin biçimleri Dünya devletlerine oranla geri kalmış ülkelerde şiddetin tanımı cinayete dayalı olarak kendisini ifade ederken, Pekin Deklarasyonu'nda kadına yönelik şiddetin biçimleri ise şöyle sıralanmaktadır: *Dayak dahil aile içerisinde meydana gelen fiziksel, cinsel, ve psikolojik şiddet; kız çocuklarının cinsel istismarı; zorla evlendirme ve bununla bağlantılı şiddet; evlilikte tecavüz; kadın sağlığına zarar veren kadın sünneti ve diğer geleneksel uygulamalar *Tecavüz cinsel taciz, işyerlerinde, eğitim kurumlarında ve başka yerlerde sarkıntılık ve cinsel zorlama dahil toplum içersinde meydana gelen fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet, kadınların alınıp satılması ve fahişeliğe zorlanması. *Nerede olursa olsun devletin yürüttüğü veya göz yumduğu fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet, töre cinayetleri *Silahlı çatışma durumlarında kadının insan haklarının ihlal edilmesi, özellikle tecavüz, gebeliğin zorlanması *Zorla kısırlaştırma ve düşüğe zorlama, zorla doğum kontrol uygulaması, kız bebeklerini öldürülmesi ve doğum öncesi cinsiyet seçimi. YAKINLARINDAN ŞİDDET GÖREN YETİŞKİN KADINLARIN ORANI TÜRKİYE % 57.9 ETİYOPYA % 45 KENYA % 42 HİNDİSTAN % 40 YENİ ZELANDA % 35 MISIR % 34.4 PERU % 30,9 NİKARAGUA % 30.9 ABD % 22.1 NORVEÇ % 18 24-Kasım 2002 Pazar Özgürpolitika Fermo, li vir mizeke !http://www.pdk-xoybun.com |