PDK - XOYBUN
|
KEMALİST ÖCALAN Dilbirin Omeri PKK’nin kuruluşundan, günümüze kadar ki süreç içerisinde sürekli Kürt halkına ve onun değerlerine saldırmayı kendine görev bilmiştir. Elbette ki PKK’nin bu uygulamaları nedensiz değildir. Kürdistan tarihinde günümüze kadar ki Kürt halk hareketlerini ve bu hareketlere önderlik eden zatlara acımasızca saldırıları hareketlerle birlikte liderlerini de ihanetlerle suçlamaları kuşkusuz nedensiz değildir. Çünkü PKK ve önderi Kemalizmi savuna gelmişlerdir. PKK ‘nin ortaya (70’li yılların sonlarına doğru) çıkışıyla birlikte Kuzey Kürdistan ‘daki, Kürt parti ve örgütlerini hedef seçip saldırması herkesçe bilinen bir gerçektir. Bu parti ve örgütleri ilkel milliyetçilikle, küçük burjuva ve emperyalistlerin uşaklığı ile suçluyordu..ama başından beri PKK’nin bu tavırları Kürdistan ve Kürt halkına tamiri zor olan tahribatların ilk sinyallerinide veriyordu. Dağlarda karların erimesiyle birlikte tabiat nasıl asıl yüzünü net bir şekilde tüm çıplaklığı ile gözler önüne seriyorsa, gizlenecek ve saklanacak bir şey kalmıyorsa, PKK’nin durumu da Öcalan’ın İmralı ‘ye girdikten sonra tüm çıplaklığı ile gün yüzüne çıktı bununla birlikte PKk’nin eliyle Kürdistan’da yapılan tahribatlarla birlikte neden daha önceki Kürt halk hareketlerine de saldırdığı apaçık ortaya çıkmış bulunmaktadır.çünkü Kürt parti ve örgütlerince sömürgeciliğe ve onun ideoljisi olan Kemalizme karşı Kürt halkını zülümden, kölelikten kurtarma mücadelesini verdikleri içindir ki PKK ve önderi tarafından saldırıyordu, karşı çıkıyordu, çıkıyor. Bakınız Bay Öcalan Kemalizm le ilgili neleri söylüyor; “Kemalizm de Kürt düşmanlığı bulunmadığını, yaptığımız bir bakıma Kemalizm dir.”elbette bay Öcalan yaptığınız Kemalizmin ta kendisidir bundan zerre kadar şüphemiz yoktur. Ama bay Öcalan’ın savunduğu ve güncelleştirmek istediği Kemalizm Kürt’lerı yok etmek için ilk ortaya çıkışıyla günümüze kadar ki uygulamalarını birkaç belgeyle tekrar Kürt kamuoyuna sunmak isterim. M.Kemal’in Cumhurbaşkanlığı döneminde Mahmut Esat Bozkurt adlı Bakanı 19/9/1930 tarihinde Ödemiş’te seçmenlerine hitaben bakınız neleri söylüyordu: “Türk bu ülkenin yegane efendisidir, yegane sahibidir. Saf Türk soyundan olmayanların bu memlekette bir tek hakları vardır; hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı. Dost düşman ve hatta dağlar bu gerçeği böyle bilsinler.” Bu konuşma Kemalzm de Kürt düşmanlığı yok diyen Öcalan ve Müridlerine bir cevap olsa gerek. Dahası var bay Öcalan Başkanlık Konseyine gönderdiği bir talimatında, dayılarına bir çağrıda bulunuyor; 1922’de Koçgiri Halk Hareketini mecliste nasıl barışçıl bir şekilde çözüldüğünü, bugünkü mecliste bu sorunu aynı şekilde çözme önerisini yeniden güncelleştirilmesi için yalvarıyor. Bay Öcalan’ın çözüm önerisi 15. Alay Komutanı İlyas Beye Meclis tarafından gönderilen telgraftaki çözüm şeklini istemektedir. Okurların dikkatini aşağıdaki belgeye çekmek isterim. “ Bu sebeple öncelikle bu eşkıyaların süraat la dağıtılması ve Kürtlük ceryanına o taraflarda asla müsaid zemin bırakılmaması lazımdır. Kürtlük ceryanını kökünden sökülüp atılması pek mühimdir.” (Nutuk-Tamim ve telgraflar c.3 sf.68) Apoizme göre Kemaliz de Kürt düşmanlığı olmadığını ve Koçgiri gibi bugün de bu sorunu aynı şekilde çözülme önerisi Öcalan’ın kemalizmin danıskası olmadığını savunan mı var? Apoistler tüm bunlara rağmen hala halkımızı kandırmaya çalışmaktadırlar. KADEK’in kuruluş bildirgesinde gene Apovari tespitlerde bulunuyorlar. “mevcut siyaasi sınırlara dokunulmadan hür ve Birleşik Kürdistan’ı kuracaklarmış! “ Bize düşen görev kürt Halkını Apo ve dayılarının zülmünden kurtarmaktır herkes kendi gücü oranın da bu tehlikeye karşı direnmeli ve mücadele etme görevini ve sorumluluğunu bilmeli ve görev başına dönmelidir. 5-5-2002 |