PDK - XOYBUN
|
PDK - BAKUR NEREYE KOŞUYOR Ben PDK - Bakur luları 1995 senesinin ortalarında Almanyaya geldiyim zaman tanımaya başlamıştım. Kürdistandayken çok şey duymuştum. Amacları, programları, metodları hakında kulaktan dolma bilgilerle bilgilendirilmiştim. PDKT 1991 deki kongresinde Türkiye ismini kaldırarak yalnız PDK ismini almıştı.Tüm PDK li kadrolar devrimci aşklan çalışıyordular. Bu arada Kurdistanlılardan PDK ye büyük katılım oluyordu. Bizimde ailemizin çoğunluğunun eski PDK li oluşu nedeniyle gençlerimizi harekete geçiriyordu. Bu arada yani 1992 - 1994 Yılları arasında abim olan Rıdvan Aydın Güney Kürdistandaki Şehit Sait Elçi Askeri ve Siyasi Eğitim kampına katılmıştı. Haliyle o pozitif atmosferden etkilenen bir çok yurtsever aile gençleri bu kampa katılmışlardı. Orada tabiri caizse birer kürd cengaweri ve birer siyasi kadro haline gelmişlerdi. Deyimi yerindeyse Kuzey Kurdistanlıların kalbi orada atıyordu. Tabiki TC. devleti boş durmuyordu. PDK yi uzun yıllar izleyen TC. kendi adamlarını harekete geçirmek suretiyle ( sözde kürd devrimcisi olan unsurlar ) oraya müdahaleyi PDK ye 1992 bir ali cengiz oyunuyla ihaneti hayata geçiriyordu. Bu ihanetin ve teslimiyetçi politikanın baş aktörleri 12 eylül askeri cuntasından kaçıp avrupanın çeşitli devletlerine sığınan Rizgari ve Alla Rizgarinin Merkez Komite Üyeleriydi. Bunlar isim sıralamasıyla : Alla Rizgari grubundan İbrahim Güçlü, Bayram Ayaz , Hatice Yaşar, İkram Delen ve arkadaşlarıydılar. Rizgariden Rahmetli Orhan Kotan, Ruşen Aslan, Av. Şerefettin Kaya ve Arkadaşlarıyla Bu süreçte baş rollü oynamışlardır. Bu roll şöyle: Bu insanlar Avrupadaki PDK temsilcileriyle dialoga geçmek suretiyle kayıtsız şartsız PDK ye katılacaklarını söylüyorlar. Tabiki bunun bir kongreyle mümkün olabileceyini belirtiyorlar. Bu katılıma sevinen PDK liler haliyle buna evet diyorlar. Yapılacak Kongrede delege çoğunluğunu bunlara bırakıyorlar. Bunlar bazı dürüst PDK lileri kandırmak suretiyle saflarına geçiriyorlar. Bu vesileyle yapılan kongrede bir darbe gerçekleştiriyorlar. PDK nin ismini deyiştirmek suretiyle Hevgırtın adıyla bir yeni örgüt kuruyorlar. Kongre sonuç bildirgesinde hiç bir partinin ve örgütün devamı olmadıklarını, farklı ideolojilerden oluşan yeni bir oluşum olduklarını beyan ettiler. Vede PDK yi ret ettiler. Yani PDK nin kendisini tasfiye etiyi safsatasıyla ali cengiz oyunlarına başladılar. Hemen akabinde PDK merkez komitesi harekete geçerek bunun bir darbe olduğunu Kürdistan kamuoyuna bildirdiler. Yine bundan rahatsız olan darbeciler çareyi PDK nin ismini kulanmada (Hevgırtın - PDK) buldular. Hevgırtın ve Hevgırtın - PDK süreci Güney Kürdistanda bulunan PDK nin Şehit Sait Elçi Askeri ve Siyasi Eğitim Kampını kapatılar. Bu neticeyle orada bulunan Peşmergeler Kuzey Kürdistan a dönmek zorunda kaldılar. Oradaki silah gibi araç ve gereçleri satmak suretiyle tarihe kara bir leke olarak geçecek şekilde deyimi yerindeyse afiyetle yiyiyorlar. Daha sonra PDK nin kanını daha iyi emmek için bu unsurlar 1994 de PDK - Bakuru kuruyorlar. Sayın rahmetli Hemreş Reşo ve arkadaslarıda siyasi bir gaflet içinde bulunarak bu günahın ortağı oldular. Bunlardan bir grup olayların farkına vararak ayrılmak suretiyle Hevgırtın - Welatparêz Örgütünü kuruyorlar. Bu grup bu örgütü kurduktan sonra kendilerini tüm günahlardan arındırdılar. Bu grup sayın Kazim Baba, Ali Yalçın ve bazı arkadaşlarından oluşuyordu. Bu arada kampta faaliyet gösteren peşmergeler Çukurova ya gelmişlerdi. Bunlara burada gerçek PDK liler sahip çıktılar. Örneyin abim Rıdvan Aydın ve arkaşları arkadaşımız Ali Cahit Kıraç ve diyer arkadaşlarımızın evlerinde kalıyorlardı. Mustafa Barzani nin ölüm yıldönümünde abim Rıdvan Aydın bir afişleme eylemini yaparken yanında bulunan İzeddin isminde bir kürt yakalanıyor bu kişi abimi şahsen tanıyor ama kimliyini bilmiyor. Her ihtimalle karşı peşmergeler çukurovayı kısa süreli terk ediyorlar . Bu süreçte bazıları yakalanıyor daha sonra yakalanmıyanlar tekrar Çukurova ya dönüyorlar. Ve bu bölgede uzun süreli faaliyet gösteriyorlardı. PDK - Bakur ismi PDK nin önünde büyük bir handikap olduğu için PDK lilerin çalışması bir pozitif sonuç doğurmuyordu. PDK - Bakurun varlık nedeni PDKT geleneyinden gelen özgürleştirici, savaştırıcı, birleştirici, parti anlayışını ve ruhunu tasfiye etmekti. Ne yazık ki bu unsurlar halen partimizin geçmişinden gelen mücadele geleneyinin önünde bir engel oluşturmaktadırlar. 1995 yıllından beri bunların bir arpa boyu yol alamadıklarını ve aldırmadıklarını söylersek yerinde bir tespit yapmış olacağız. Peki kimdir bunlar ? Amacları nedır ? Bunların sürekli PDKT nin geleneyinden gelen PDK nin gerçek sahipleriyle ugraşmaktan başka bir çalışmaları yoktur. Maalesef bu gün kü konumlarıda pek farklı deyildir. PDKT geleneyinden gelen bu geleneyi devam etirmek isteyen kadroları sürekli karı koca dedikolarıyla karalamak suretiyle mücadelenin dışında tutma uğraşısını sarf ediyorlar. PDK- Bakur lular 1965 PDK sini temsil etmekten uzak olup mevcut kadrolarıyla ve anlayışlarıyla Kürdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesine fayda deyil zarar vermektedirler. PDK - Bakurun mevcut duruşu mücadele geleneyimize ters olup düşmanın dayatiği tabiri caizse Mit in yapamadığını, yapmakta Mit in onlara biçtiyi rollü oynamaktadırlar. Bu yaşananlar Kürdistan tarihine kara bir leke olarak geçecektir. Tüm kamuoyunu duyarlı olmaya çagırır bunlarada içinde bulundukları yanlıştan dönmeleri tavsiyesinde bulunuyorum. Burda ki amacım mahsum kimseleri şaibe altında bırakmak deyildir. Gerçekleri anlatmaktır. Kürt ulusunu saygıyla selamlıyorum. Biji Kürdistan |