Cîgerxwîn 100 yaşında (Bu yazi Türkiye'de yayinlanan Bahar adli dergide yayinlanmistir) Tarih ile ipleri kopan bir halkın sesi, genellikle, ya geleneksel söylenceler ya da edebiyat dünyasındaki temsilcileri olur. Bu alanlar tarihin derinliklerinde yaşanan zulmu, yasakları dele dele çağlar boyunca taşır götürür. Kürt Halkı Mervaniler dönemi bittiğinden beri kendi tarihini yaşayamamanın verdiği sıkıntıları, hep ozanlarının kalemi veya aşıklarının sazları eşliğinde çağdan çağa taşımışlardır. Ehmedê Xanî, Mellayê Cizîrî, Feqîyê Teyran hep bu halkın acılarının dili olmuş değerlerdir. Cigerxwin bunlar arasında en şanslı olanıdır. O, çağımızın çalkantılarını gözlemleyerek yazma olanağını bulmuş olmanın mutluluğunu ve acısını sonuna kadar yaşamıştır. 1920'li yılları, -30'lu ve daha sonraki yılları yaşamış, Mahabat'ın doğuşunu ve batışını izlemiş, Barzani'nin yaşadığı sıkıntıları görmüş biridir. Bunların büyük bir kısmını kaleme döken bu şahsiyet, bu şair şimdi yüz yaşında. Bu yıl Kürt Edebiyat Dünyası'nda en fazla Cîgerxwîn konuşulmalı, Cîgerxwîn yazılmalıydı. Bundan yedi yıl önce ise bir başka Kürt Edebiyat ustası; Ehmedê Xanî, Mem û Zîn adlı şaheserinin 300. yılı dolayısıyla konuşulmuş, yazılmıştı. “Bir avuç özgürlük” için mücadele eden bir halk, haklı kavgalarına moral taşımış olan bu iki şiir ustasını ve düşünürü, olanaklarının el verdiğince, bazı etkinlikler düzenleyerek anıyorlar. Ama öyle görünüyor ki Irak Sorunu, Cigerxwin'in 100. doğum yılında layıkıyla anılmasına gölge düşürecek. Ne yapalım, biz de bu gölgede, bu gölgeye rağmen yazacağız ve böylece ona karşı borcumuzun hiç olmazsa bir kısmını ödemiş olacağız. Ailem, 1925 Direnişi ve ardından gelen siyasi deprem dolayısıyla Binê Xetê'de iken, yazları koçerler arasında, Sêgiran'da, kışları ise Qamişlo'da olurdu. Babam Abdulhamit Efendi hep siyasi faaliyet içinde bulunduğundan dolayı önemli tanıdıkları vardı. Bu önemli insanlar arasında propagandası iyi yapılmış Cemil Paşazadeler'i, Doktor Nafiz'i, Bedirxaniler'i, Baytar Nuri'yi sadece küçük birer numune olarak sayabiliriz. Bu tanıdık ve mücadele arkadaşlarından biri de Cigerxwin'di. Kuzey'de sadece bir kaç mellanın ve İstanbul'da bir avuç öğrencinin bu büyük zatı tanıdığı 1951'e kadar olan o zaman kesitinde ben ‘Apê Cigerxwin' olarak çağırıyordum. Bu dönemi bir rüya gibi hatırlarım. Ben beş yaşında iken onun küçüklere yönelik olarak yazdığı ve ‘ez piçûk im di xwînim, zilma dijmin di bînim' şeklindeki dizelerle dolu ve ulusal özgürlük sorununu işlediği şiirlerini ezbere bilirdim. Bu şiirleri bazı toplantılarda kendisi bana okutur, keyiflenirdi. Hiç unutmam, Mahabat Olayı'nın en sıcak günlerinde Binê Xetê Kürtleri çok büyük gösteriler düzenliyor, zaman zaman Arap polisleri ve jandarmaları ile çatışıyorlardı. Bu mitinglerden birine babam beni de götürmüş, düşmanın baskını başladığında beni orta yerde bırakıp kaçmıştı. Orada ilk kez bir bayan konuşmacı da görmüştüm. Aynı mitingin kaçaklarından biri de Cigerxwin'di. Yine Mahabat Olayı'nın duyulduğu o günlerde babam büyük bir heyecanla eve dönmüş, o sırada adı Muzaffer olan kız kardeşimi, ‘Were Mizgîn' diye çağırarak adını değiştirmişti. O, belki de Kürtler arasında siyasi amaçla Mizgîn adını alan ilk kız çocuğu oluyordu. Böylesine sıcak bir ilişki bir beraberlik vardı o çevrede. O çok yönlü bir insandı. Aşkı tanırdı. Örgüt kurardı. Siyasi alan çalışması yapardı. Ama O, halkı arasında hep gerçek kimliği ile, ‘Şair Cigerxwîn' olarak tanındı. Bu yazıda amacım Cigerxwin'in hayatını anlatmak değildir. Onun hayatının akışı içinde siyasi görüşlerinde meydana gelen değişimi ve bu değişimin şiirlerine yansımasını anlatarak şimdiye kadar üstünde durulmamış olan asıl Cigerxwin'i vermek daha gerçekçi olur düşüncesindeyim. Bu açıdan bakıldığında Cigerxwin'deki siyasi eğilim gelişmesini ana hatları ile üç devreye ayırabiliriz. Bu devreler arasında neredeyse kesin denilebilecek sınırlar vardır. Bu sınırlar elbette keyfi değildir. Onun fikri gelişmesini yönlendiren çevresindeki, ülkesindeki ve giderek dünyadaki değişim, elbette yaşayan bir varlık olarak onu da etkiliyor tavır almaya zorluyordu. I. Dönem; Kürt Milliyetçisi Cigerxwin Gerek 1921'de başladığı medrese eğitiminin özelliği, gerekse döneme damgasını vuran gelişmeler, Cigerxwin'in süreç boyunca giderek daha fazla Kürt Milliyetçiliği ile tanışmasına yol açtı. Kürt Medresesi'nde, Ehmedê Xanî'nin kaleminden çıkan Mem û Zîn bilhassa ögrenciler tarafından, sanki rutin bir dersmiş gibi etüd edilir, Mellayê Cizîrî pek çoğunca ezbere bilinirdi. Bu ise ulusal bir eğitim kurumu gibi işleme olanağı bulan Kürt Medresesi'nin çoğu kez ulusal duygularla yüklü insanlar yetiştirmesine yol açıyordu. Cigerxwin bunun dışında kalmadı. Onun, 1930'a doğru öğrenimini bitirip köylerde imamlığa başladığı zaman kesitinde, Kuzey'den, aralarında Bedirxan'iler, Cemil Paşazadeler ve daha pek çok Kürt Milliyetçisi şahsiyet Güney'e inmişti. Genç imam Cigerxwin bunlarla tanıştı. Kendi halkının problemleri ve bu problemlerin hal yolları ile ilgili görüşlerini pekiştirdi. 1930'lu yılların ikinci yarısında bu insanların kurduğu Xoybûn'a da girdi, orada fiili olarak çalıştı. Bu arada Kuzey'den hep felaket haberleri geliyordu. Onu hem bu felaket haberleri, hem işbirlikçilerin durumu öfkelendirmekteydi. Bu dönem boyunca halkın önünde engel gibi duran Molla, Şeyh ve Ağa takımını şiddetle eleştirir. Ama gönlü hep Kürtler'in birliğindedir. Süreç boyunca geliştirdiği eleştiri ve duygularını 1. Divan'ında toplamıştır (Pırîsk û Pêtî, Suriye, 1945). Bu divandaki şiirlerinden birinde Kürtler'in birlik içinde hareket etmelerinin önemini vurgularken şöyle der: ............. Gelî kurdan ji xew rabin werin carek temaşa kin; Yekitî qenc e, pir baş e, di Kurdistanê peydakin. ……………….. Fakat o sadece Kürt Halkı'nın geleneksel önderlerini değil, bir avuç özgürlük için, sahip oldukları bütün olanakları kullanarak mücadele ettikleri halde, bu gayretlerini ve giderek yaşadıkları haksızlıkları görmeyen, kendilerini yok sayan Milletler cemiyeti'ne de kızgındır. Ruhunun derinliklerinde hissettiği şikayetlerini, hatta küfre varan kızgınlıklarını şiirsel bir dille satırlara döker: ……………. Koma miletan ma qey tu ker î, Çavê te kor e tû l' me nanerî, Yaxûd dijmin î, tu j me nagerî. Koma miletan hûn polperest in, Der heqê me de hun qewî sist in, Dijmin bi dostî em îro xistin. Gunhê me çi ye bo çi dey nakî, Pirsê ji halê me kurdan nakî, Em kêm ketine tû me ranakî. Ev ne hurriyet e, kotek û zor e, Lê hun dizanin dinya bi dor e, Çerxek li jêr e çerxek li jor e. .................... Bu dönemin dilden dile dolaşan ve Kürtler'in, dini silah olarak kullanan karşıtları tarafından nasıl aldatıldıklarını anlatan fabl türü eleştirel şiiri “Dîk û mirîşk“ Kürt Halk aydınları arasında en fazla bilinen haykırışlarının başında geliyordu. Bir diğer fablında karıncaların bağımsızlık mücadelelerini ve tıpkı Kürtler gibi yaptıkları hataları hicv eder: SERXWEBÛNA MÛRIYAN _____________________ Hero şêrê Sileyman diçû şehrê Mûristan. Ewî şêrê neynûkkuj, bajar li wan dikir doj. Bi vî karî dexl û dan ji wan distand bi talan. Kavil hiştin şehr û sûk, kuştin zar û zêrç û bûk. Li wan çawa bû hawar, li ser hev bûn kero bar. Ne axa man, ne jî beg, teva şêwra xwe kir yek. Tev de rabûn yekî jîr, ji bo xwe re kirin mîr. Dane hevdu soz û bext, jê re anîn tac û text. Hemî çûn ber derê wî, sonda wan bû serê wî. Tevan çepkên xwe kutan: Bijî bijî Mûristan! ……… Bu ilk dönem boyunca çocuklar için de şiirler kaleme alan Cigerxwin, 1949'da Marksist düşünce sahibi odaklarla ve giderek marksizm ile daha derinlemesine tanıştı, bu ideolojinin belli bir yorumunun egemenliğine girdi. II. Dönem; Marksist Cigerxwin Birinci divanını İkinci Dünya Savaşı'nın hemen ertesine rastlayan yıllarda yayınlayan Cigerxwin, dünyadaki gelişmelerin verdiği esinle artık Kürdistan'a sığmamaya karar verir. Savaş, Sovyet Orduları'nın büyük fedakarlık ve kahramanlığı sayesinde kazanılmış, faşist güçler yenilmişti. Yazarlık hayatı boyunca sistemsiz bir şekilde dile getirdiği o gundilerin, belengazların, kendi yorumunca, bir öncü müfrezesi bulunduğunu daha derinlemesine gördü. İkinci Dünya Savaşı boyunca bu belengazlar ordusu ve onun başkomutanı Stalin, Kürt şairinin hayranlığını en yüksek dereceden çekmeye başlamıştı. Mao'nun Çin'deki büyük başarıları, Tito'nun Yugoslavya'da verdiği ve kazandığı gerilla savaşı, Vietnam'da başlayan direniş, dünyanın her tarafında aynı yöndeki kıpırdanmalar ve esmekte olan sol rüzgarlar, Cigerxwin'in içini kemiriyordu. Gittikçe sola açıldı. En nihayetinde Suriyeli komünistler'le tanıştı. Kendisini onlardan biri sayıyordu. Şiirlerinde ana tema artık ”karker û gundî” olacaktı. Bu dönemde Büyük hayranlık duyduğu Sovyet Lideri Stalin için de şiir yazmıştı. Bu yeni düşüncelerinden dolayı Kürt Milliyetçileri ile arası açılmış, eski arkadaşları kendisini örgütten uzaklaştırmış (veya kendisi onlarla yolunu ayırmış), o, adeta afaroz edilmişti. Bu yeni düşüncelerin egemen olduğu şiirlerini “Sewra Azadî=Özgürlük Devrimi, Suriye, 1954“ adlı divanında, yani II. Divan'ında toplamıştı. Bu divanda neredeyse sadece Cigerxwin'in enternasyonalizm anlayışı, sınıf mücadelesi anlayışı, dünya barışı ve aşk anlayışını aksettiren şiirler yer alacaktı. Divanda yer alan önemli şiirlerinden bazıları şunlardır: “Ta kengê emê karker û cotkar bin“, “Halê gundîyan“, “Heval Pol Robson“.. Bunlardan birinde (Robson) şöyle kaydeder: ………….. Ey Heval Robson, dengbêjê Cîhan Paşmêrê selam zana û insan Gernas û rênas, dijminê Dallas Di ser ava re, di ser çiya re.. …………….. Viet Nam artık onun en büyük aşklarından biridir. Dien Bien Fu kalesinin Viet Namlı gerillalar tarafından düşürülmesinin verdiği duyguyla yazdığı şiirde yine Dallas hedeftedir: .................... Diyan –biyan-fû, diyan-biyan-fû! Lingê koledar ji ser te rabû, Kurên te gernas xwe dane kuştin, Navek pir bilind ji bo te hiştin Tipên azadî kuştin koledar Noşîcan bî, te xwîna wî vexwar Dema ko serê koledar dişkî Nizanim çima Dallas dipişkî ………….. III. Dönem; Ulusal kurtuluşçu Cigerxwin Dünyada, Kürt Halkı'nda ve giderek çevresinde yaşanan değişim, Cigerxwin'in yön tayininde hep başat rol oynamıştır, tıpkı pek çok Kürt insanı gibi.. Evet dünya dönmeye, değişimini sürdürmeye devam ediyordu. Cigerxwin, Kürtler'in yaşadığı coğrafyada meydana gelen olaylardan etkilenmemezlik edemezdi. 1958'de Irak'ta düzenlenen başarılı hükümet darbesi ile Kral Faysal Rejimi devrilmiş, yerine marksizmden etkilendikleri izlenimini veren Arap Milliyetçileri iktidara gelmişlerdi. İşbaşına geçen Abdulkerim Qasım Liderliği'ndeki cunta, şnce Bağdad Paktı'na son verdi ve ardından Kürtler'le barışmak için 1947'den beri SSCB'de sürgün hayatı yaşayan Mustafa Barzani ve arkadaşlarının geri dönmesi için çağrı yaptı ve bu çağrı kabul gördü. Ama işler planlandığı gibi gitmedi. Arap Milliyetçiliği ile Kürtler'in demokratik hak talepleri çatıştı. Böylece en kanlı ve günümüze kadar uzanan Kürt Arap Savaşı başladı. Bu savaş elbette her Kürt gibi Cigerxwin'i de etkiliyordu. Ama o, bir türlü eski tavrını unutturamıyor, Kürt Milliyetçileri'nin etrafına ördüğü çiti aşamıyordu. Ama değişim onu müthiş etkiliyor, yaşadığı yeni değişim onu yerinde duramaz bir hale getiriyordu. Güney'de, Barzani liderliğinde patlayan top sesleri onu yerinde duramaz hale getirmişti, ama o duvarı aşmak hiç mümkün olmadı. Buna rağmen değişim devam etti. Artık enternasyonalizm ile ulusalcılığı birleştirecek bir çizgi tutturmaya başlamıştı. Sosyalistlerin ulusal soruna bakış açısını, eksikleri ile birlikte yakalamıştı. Bu ateşlenme ile birlikte III. Divanı'na ad olacak olan şiirini, Kîme Ez'i kaleme aldı. Ben bu şiiri ilk kez 1967 Mitingi'ne katılmak üzere trenle Batman'a giderken KDP yöneticilerinden Dervêşê Sa'do'nun ağzından dinledim. Müthiş etkili idi. Şiir, 1973'te Lübnan'da yayınlanacak divanına ad olacaktı. İşte bir bölümü: ........ Kîme ez? Kurdê serfiraz Dijminê dijmin Dostê aştîxwaz. Ez xweş mirovim, Ne hirç û hovim! Lê çibkim bê şer Dijmin naçî der. Bav û kalê min Dijîn tev serbest, Naxwazim bijîm Ta ebed bindest. Kîme ez? ………………… İşte bir bölüm daha: .......................... Ez im ew Kardox Xaldêwê kevnar, Ez im ew Mîtan, Nayrî û Sobar. Ez im ew Lolo, Kardox û Kudî, Ez im Mad û Goþ, Horî û Gudî. Ez im Kurmanc û Kelhor, Lor û Gor, Ez im, ez Kurd im li jêr û li jor. Çend hezar salin Kurdistana min Perçe perçe ma Bindestê dijmin! Kîme ez? …………………… Bu şiirinde de yüzeyel de olsa; ................ Bi cîhan carek Ez bidim zanîn, Rêçika Markîs, Rêçika Lenîn Şeklindeki dörtlükte görüldüğü gibi, ”Marksizm-Leninizm”i izlediğini vurgulayan Cigerxwin, artık tümüyle bu çizgiye oturacak, bu çizgiyi esas alarak yazacaktı. Aynı zamanda mitolojiye merak sardığı belli olan Cigerxwin Kürtler'in mitolojik, yarı tarihi ve tarihi kahramanlarını, devletlerini ve yayıldıkları alanı da elinden geldiğince kaydediyordu. Salar û Rustem'i, Marx ve Lenin ile birleştirme teşebbüsü elbette zayıf kalıyor, Kürt Milliyetçiliği daha ön plana çıkıyordu: ………………… Kawey hesinkar bav û kalê min, Perçiqand serê zehakê dijmin. Ji gerdena Kurd Wî şikand zencîr, Serê me parast, Ji birîn û şûr! Roja hat kuþtin xwînmijê dilsoz, Goya dibêjin:-Ew roje nûroz... Zivistan diçî, Ew rojên ne xweş Parêz dibî Kurd, Ji dêwê zergeş. Wesan dibêjî Zerdeştê rêzan, Ehreman dişkê Hirmiz tê meydan! Kîme ez? …………….. Bundan dolayı Kürt Milliyetçileri bu şiiri II. Divan'dan dolayı bir özür dileme olarak algılama eğilimine girdiler. Ama aslında Ciğerxwin, kendi düşünme sistematiğinin artık son noktasındaydı. Bir başka önemli veya en aşağısından kaydadeğer bir değişimi yaşama fırsatı bulamadan aramızdan ayrılacaktı.. Seyitxan Kurij'a göre, yayınlanmış eserleri: 1. Divana mi Derde milete (Diwana yekan) 2. Cin û Gûlperi 3. Sewra Azadî (Diwana 2 a) 4. Reşoyê Dare 5. Gotînen Peşiyan 6. Ziman û Gramera Kurdi 7. Ferhenga Kurdi 8. Kime Ez (Diwana 3 a) 9. Mîdya û Salar 10. Beyten Ahmedê xanî 11. Zend‑Avista (Diwan 5 a) 12. Şefaq (Diwan 6 a) 13. Hevî (Diwan 7 a) I l 14. Gulîstan (Kovarek) 15. Tarîxa Kurdîstan (Cilt 1, 2) 16. Folklora Kurdi (Cilt 1) 17. Aşitî (Diwana 8 - Stokolm , 1986 Bîranînen min – Stockholm Seyidxan Kurij'a göre yayınlanmamış eserleri: 1. Tarixa Kurdîstan (Cilk 2,3, 4) 2. Ziman û Gramera Kurdi 3. Ferhenga Kurdi (Cilt 2,3) 4. Folklora Kurdi (Cilt 3) 5. Ozan û Kilamen Kurdi 6. Diwana Cîzîrî 7. Beyten Ahmede xani 8. Tehre helbesten Waîrên Kurda 9. Zargotînen Kurd! (Cilt 2,) 10. Hesenê Musa (Cirok) 11. Pirtika Minorskî –“Kurd”- vergerandin 12. Cumburtyeta Mehabate - (vergerandin) 13. Diroka Hanadane SeUdate - (vergerandin) 14. Diroka Kurdên Yemen- (vergerandin) 15. Çîroka Şofore Taxsiya sor 16. Xec û Siyabend 17. Şoreşa Kurdîstana Iraq 18. Rapora mifetişê umumî Dr. Sirac Bilgin (Aşavan Kekuyon) http://www.bilgin.nu |