F E R H E N G O K : 1 - ) A : Al ( a ): bayrak, sancak ( flag) Alav: alet, vasıta (tool) Amanc : amaç ( kurdî ), hedef ( target, goal ) Anku: yani ( namely ) Ashkerekirin: teshhir etmek ( declare, show, indicate ) Avahî: bina ( building ) B : Babet: konu, mevzu ( topic ) Bêdadî: adaletsizlik ( unjust,contrary to low ) Bêhempa: eshsiz, emsalsiz, tek ( unique ) Berberî: yarisma, musabaka ( contest ) Berçavî: nesnel ( objective ) Bervacî: ters ( reverse ) Berfireh: genish ( thoroughly, in detail ) Biryar: karar ( decision ) Bûyer: vakıa, hadise, olay ( event, occurrence ) Bêhtir: daha fazla ( more ) Bêguman: shüphesiz ( no doubt ) Berfirehkirin: genishletmek ( to broaden, to widen ) Balafirgeh: hava alanı ( airport ) Bihnvedan: ara vermek, istirahat, mola ( to rest, to pause ) C : Civak: toplum ( society ) Cûre: nevi, çeshit ( kind ) D : Dadimendî: adalet, hukuk ( judicial, justice ) Dager: sembol ( symbol ) Deng: 1: ses, 2: oy (1: sound, 2: vote ) Daxuyanî: beyanname, bildirge ( declaration) Derfet: firsat, îmkan ( çance, possibility ) Dirinde: vahshi, barbar ( wild, savage ) Dirûshm : slogan, shîar ( slogan ) Dêlindêz: merasim ( ceremony ) Destûr: izin, yönetmelik ( permission, constitution, regulation ) Dager: sembol, simge ( symbo l) Dilxweshî: mutluluk, saadet ( happiness ) E : Encam: netice, sonuç ( result ) Endam: üye ( member ) Erk: vazife, görev ( duty ) Endîshe ( kurdî ): endishe ( worry ) F : Fermî: resmi ( officially ) G : Grîng: önemli, mühim ( important ) Gel: halk ( folk, people ) Gelî: halksal ( popular ) Girtîgeh: cezaevi ( prison ) Grûh: grup ( group ) Gefdan: tehdît etmek ( threat ) Gef: tehdît ( threat ) H : Helwêst: tavır ( attitude ) Helwêst: attitude ( tavir ) Ho û merc: shart ve sheraît, koshul ( conditions ) Hes(t): duygu, his ( feeling ) Hin(de): birtakım ( some ) Hizir: düshünce ( thought ) Hizirî: zihniyet ( mentality ) Hingê: o zaman, o halde ( then ) Hov: vahshi ( wild, svage ) Hîç ( kurdî ): hiç ( none ) Herî: en ( the superlative: most ) J : Jinavbirin: imha etmek, tasfiye etmek ( elimination ) K : Kargêrî: tesîr, etki ( effect ) Karguzerî: faaliyet, eylemlilik ( action ) L : Laîk: laik ( secular ) Lehengî: kahramanlık ( heroic ) Leshkerî: askerî ( military ) M : Maf: hak ( right ) Mafê çarenûsî: kader tayin hakkı ( self-determination ) Mafdar: haklı ( right ) Mêjû: tarih ( date ) Mijar: konu, mevzu ( topic ) Mishe: birçok ( a quantity ) Mebest: maksat ( intention ) Mikurandin: ittîraf ettirmek ( confess ) Mikurhatin: ittîraf etmek ( confess ) N : Nîr: boyunduruk ( ok ) Neveristî: çözulmemis, halledilmemis ( unsolved ) Nîgarzanî: sahne dekor bilimi ( scengography ) Nûnazîst: neonazist ( neonazist ) Nijadperest: ırkçı, rasist ( racist ) Neteweperestî: milliyetcilik ( nationalism ) Nîshan: gösterge ( indicator ) Nimûne: misal, örnek ( example ) Nehemdem: çağdıshı ( out of date ) Nûçe: haber (news) O : Ol: din ( religion ) Oldar: dindar ( pious, religious ) P : Peyam: mesaj ( message ) Parastin: savunma ( defence ) Peyman: anlashma, sözleshme ( agreement ) Pêwîstî: gereklilik ( necessity ) Pêwendî: ilishki, alaka ( connection, relation ) Pejirandin: kabul etmek ( acceptance ) Pile: seviye, düzey ( level ) Q : Qanûn: kanun ( law ) Qedexe: yasak ( prohibited, forbidden ) R : Ramyarî: siyasî, politik ( political ) Rêvebir: yönetici ( supervisor, person in çarge ) Rawishtî: ahlaki ( ethics ) S : Sazgeh: daîre, kurulush ( institution ) Sazî: kurum, müessese ( institution ) Sedem: sebep ( reason ) Serpilk: sath, yuzey ( level ) T : Taybetî: özellikle ( especially ) Tevkushtin : katliam ( massacre, genocide ) V : Veristin: çözülme, çözüm ( solution ) Yekîne: unity ( birlik, birim ) W : Wate: anlam ( meaning ) Watedar: anlamli ( significant ) X : Xoshxan: marsh (-söylemek) (singing in marching-step ) Xaça çengelî: gamali haç ( hakcross ) Y : Yar: dost ( friend ) Z : Zaniyarî: bilim, bilinç ( science, knowledge ) ---------------------- o ---------------------- Berevkirina : Bavê Barzan |